Fransa’ya Okumak İçin Giden Gencin Ailesine Yazdığı Mektup yazımızda ailesinin dini eğitimini tam veremediği bir gencin okumak için yurt dışına çıktıktan sonra orada gördüğü dinin yaşayışından etkilenip din değiştirmesini yazdık.
1961 Yılında Fransa’ya Okumak İçin Giden Gencin Din Değiştirme Hikayesi
1961 yılında bir genç ilim tahsili etmek ve yüksek lisansını Avrupa’da tamamlamak için Fransa‘ya gitmiştir. Fransa’ya gittiğinde ise gördükleri karşısında İslami temelleri zayıf olduğu için Hristiyanlığa geçmeye karar vermiştir. Fransa’da gördüğü din üzerine yaşayışı çok beğenen ve ülkemizde böyle bir düzenin olmadığını gören genç Fransızlara özenerek onlardan olmuştur. Bunun suçunu da ailesine atmaktadır. Avrupalı aileler nasıl dinlerini yaşıyorsa, ülkemizde de bunun tersi olarak din üzerine yaşam eksik kalıyor. Ailelerin çocuklarını yetiştirirken mutlaka din eğitimini tam anlamıyla aldırmaları ve İslamiyete göre yaşayışı hayatlarına uygulamaları gerekir. İşte O gencin Ailesine yazdığı Mektup şöyledir.
Mektubun İçeriği (Fransa’ya Okumak İçin Giden Genç)
Sevgili anneciğim ve babacığım.
Bu mektubu okuduğunuz zaman üzüleceğinizi biliyorum. Aylardan beri sustuğum icin de üzülüyordunuz.Ama ne yapalım başka türlüsü elimden gelmiyordu. Beni affedeceğinizi, mazur göreceğinizi umarım.
Anneciğim ve Babacığım,
Ben artık İslam dinini terk ederek Hristiyan oldum. Eğer böyle yaptığım için bir günah işlemişsem bilin ki, bu günah tamamen size aittir. Çünkü siz, bana dinimi öğretmemiştiniz.
Ben adımın Müslüman adı olduğunu biliyordum o kadar. Fakat, Müslümanlık nedir? Nasıl olur? Peygamberim kimdir? Nasıl bir zattır? Kur’an nasıl bir Kitaptır nelerden bahseder? Müslümanlıkta nasıl ve niçin ibadet edilir? işte bütün bunlar bence bilinmeyen şeylerdi. Bana anlatmadınız, öğretmediniz.
Yemeğe Başlarken Dua Etmek
Buraya geldiğim zaman, çoğu Fransızların dindar olduklarını gördüm. Hemen her evde birkaç İsa ve Meryem’e ait resim vardı. Yemeğe oturdukları zaman dua okuyorlardı. Ben ise onlara alık alık bakıp durmaktan başka bir şey yapamıyordum.
Din, iman Allah. Peygamber, Kur’an ve ibadet hakkında bana bir çok sorular sorarlardı. Ama ben hiçbirine cevap veremiyordum. Siz, bana bunları öğretmemiştiniz. Hatta benim memleketimde dindarlık ayıptı.
Dini Her Yerde Yaşamak
Mesela lisede derse giren bazı hocalar dindarlığın, yobazlık, gericilik olduğunu anlatırlar, ondan sonra derse başlarlardı. İçimizden birisi dinden bahsedecek olsa, öğretmenler olsun, öğrenciler olsun hemen alay ederlerdi…”Hey yobaz, kaçıncı asırdasın?”derlerdi. Oruç tutmak bir suç, namaz kılmak bir ayıptı. Burada ise, durum tam tersinedir. Ne kadar aldanmışız? Ne kadar aldatılmışız? Avrupa’nın dinsiz olduğunu zannederdik.
Dinsizliği ilerilik, dindarlığı gerilik sayardık. Halbuki ne kadar yanılmışız, burada herkes dinden, imandan, İsa’dan bahsediyor. Dinsizler ise pek sevilmiyor. Çoğu kimsenin cebinde İncil var.
Hristiyan Olması
Bütün bunların karşısında içimde bir boşluk duydum. Hristiyanların çoğu ibadet ediyordu. Ben ise ne kendi dinimden, ne de onların dininden bir şey bilmiyordum. Yavaş yavaş Hristiyanlığı öğrenmek için bir merak sardı beni. Öğrendim ve nihayet işte Hristiyan oldum.
Artık tahsil masraflarımı kilise üzerine aldı. Bundan sonra bana, ister mektup gönderin, ister göndermeyin. Siz bilirsiniz, ama tekrar ediyorum: Eğer dinimi terk edip günahkar olmuşsam, bu günah tamamen size aittir. Allah sizi affetsin.
Ailelerin çocuklarına Kuran-ı kerim ve peygamberimizin sünnetlerini öğretmesi gerekir. Kendileri de bu örneklere göre yaşamalıdır. Yeni neslin elden kayıp gitmesi bu kadar kolaydır. Bu nedenle mutlaka çocuklara iyi eğitim verilmesi gerekiyor.
Fransa’ya Okumak İçin Giden Gencin Ailesine Yazdığı Mektup.