Sınavsız ve Kurasız Bir Eğitim Sistemine Geçilebilir mi?

Sınavsız ve Kurasız Bir Eğitim Sistemine Geçilebilir mi? yazımızda ülkemizdeki eğitim sisteminin öğrenciler üzerindeki etkisini, kıskanılan ülkelerin eğitim sistemlerinin ülkemizde uygulanması gerektiğini yazdık.

Sınavsız ve Kurasız Bir Eğitim Olabilir mi?

“Galatasaray İlkokulu‘nda öğrenim görecek 50 öğrenci için 10 bine yakın başvuru olunca uzun kuyruklar oluştu” gibi benzer haberleri sürekli duyarız. Kaliteli okullara ilgi her geçen gün artmaktadır. Fakat haberin detayını sorguladığımızda karşımıza neler çıkıyor?

İlk önce eğitim sistemindeki çatlaklar, sızdırmalar, tekdüzeler sıralanabilir. Fakat kazın ayağı öyle değil. Bu durum çocuklar için ne kadar iç açıcı bir tablo? Anaokulundan çıkan çocuk, bu zaman kadar her şeyi güllük gülistanlık görüyorken; kaybetme duygusunu yaşamamışken böylesine bir kuraya neden dahil olsun? Neden kaybedip üzülsün durduk yere? Dahası kaybetmeyi niçin öğrensin?

Başka zamanlarda Japonya’dan, Finlandiya’dan eğitim örnekleri veririz. Çocuklar liseye gidene kadar sınav yüzü görmüyorlar. Aldıkları eğitimde portfolyo notları da birbirlerinden gizleniyor. Aralarında böyle bir rekabet ortamı oluşmaması için kura çekmek, tercih edilenler arasında fevkalade bir yöntem.

Beğendiğimiz bu yöntem ülkemizde neden uygulanmıyor? Onun yerine ya böyle kura ile ya da deneme sınavları ile öğrenci seçeriz. İşin tuhaf tarafı da burası zaten. Kura ile seçen de haklı, sınavla seçen de… Hepsinin kendine göre mantıklı bir açıklaması var. Bir taraf, “Çok fazla başvuru var, o yüzden elemek zorundayız, iyi olanları alıp kaliteli bir şekilde yolumuza devam etmek istiyoruz.” derken; diğer taraf da “Kimseye haksızlık olmasını istemiyoruz, adil bir şekilde herkesin nasibini kuraya bırakıyoruz. Sınav ile hak ettiğini düşündüklerimizin gerçekte neyi, ne kadar hak ettiklerini bilemeyiz. Bu tek başına yeterli bir kıstas değil ve olmamalı…” diyor.

Sınavın Yanında Mülakat Yapılmalı

Bu iki yöntem de yıllardır uygulanıyor ve bir arpa boyu yol kat edilmiş değil. Öyleyse neyi anlamada zorlanıyoruz? Eğitimcilerin bu konuda etraflıca görüşleri önemseniyor. Uygun bir yöntem aranıyor. Görülüyor ki sadece sınav yapılması yeterli değil. Kura ise hiç değil. Sınavın yanı sıra mülakat yapılabilir. Tabi amacına uygun ciddi bir mülakat. Şans eseri veya sadece sınav ile bir yerlere yerleşme artık geride kalmalı. Bir işin birden çok boyutu olduğu gibi aynı şekilde her açıdan değerlendirmeler yapılabilmeli. En azından psikolojik, sosyolojik, analitik değerlendirmelerle sağlam analizler yapılabilir. İşi ehline bırakmak çözüm olacaktır. Eğitimcilere bu konuda çok büyük işler düşüyor.

Sınavsız ve Kurasız Bir Eğitim Sistemine Geçilebilir mi?-Kaynak: İnsan ve Hayat Dergisi‘nden yardım alınmıştır.