Kokuların Doğası ve Kokulardan Faydalanma-Kokuname

Kokuların Doğası İspermeçet Balinası

Kokuların Doğası ve Kokulardan Faydalanma-Kokuname yazımızda kokuların doğası nedir, amber, misk, tefarik, öd ağacı, sandal ağacı, misk kuyruğu hakkında bilgiler, kokulardan faydalanma ve kokuname eserini yazdık.

Kokuların Doğası

Vücudumuz muazzam bir sistem içerisinde yaratılmıştır. Bu yapıyı ayakta tutan ve yeri geldiğinde tamir eden bir takım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlardan en yoğun ve katı olan besin yiyeceklerdir. Doğanın işleyişinde toprağın önemi neyse, bizler içinde yiyeceklerin önemi odur. Yiyecekleri içecekler takip eder. İçeceklerin işleyişi yiyeceklerden daha yumuşaktır. Sonda ise içeceklerden daha yumuşak ve daha hafif olan, hava özelliği gösteren kokular gelir. Her ne kadar açıkça göremesek de koku; toprak, su ve ateş özelliği gösteren maddelerden ortaya çıkmaktadır. Bu özelliği nedeniyle eski zamanlardaki hekimler, sağlığın muhafazası ve geri getirilmesinde kokulardan ciddi anlamda yararlanmıştır. Güzel kokulardan birkaçına bakalım.

Amber

Amber, balinalar takımından İspermeçet Balinası olarak bildiğimiz ‘Amberbalığı‘ diğer bir adıyla Kaşalot‘un bağırsaklarında oluşan ve dışkı ile atılan bir sindirim artığıdır. Amber, açık ve koyu renkli olup güzel kokulu bir maddedir. Okyanusların farklı yerlerinin sahillerinden toplanmaktadır. Özellikle Çin, Japonya, Madagaskar, Java ve Sumatra’da bulunmaktadır. Ayrıca Hz. Yunus‘u (a.s.) balığın yutması ile amberin bu kadar muazzam kokusunun olması arasında bağlantı olduğu düşünülmektedir.

Eski hekimler açık renkli beyaz amberi; kuvvet verici, iştah açıcı olarak ve de nefes darlığına karşı hastalarına çokça tavsiye ederdi. Saf bal ile karıştırılıp kullanılması oldukça yaygındı.

Osmanlı sarayında misk kokusu sürünmek, erkeklerin sakallarına misk sürmeleri yaygın bir adetti. Misk, güç elde edilen bir madde olduğundan aynı amber gibi çok değerliydi. Osmanlıcada “misk ü amber” sözünün beraber kullanılması, bu iki kokunun gördüğü rağbetten, getirilmesindeki güçlükten ileri gelmiştir.

Hz. Adem ve Misk Geyiği
Misk Geyiği

Misk

Misk güzel, kalıcı kokulu bir maddedir. Misk geyiği ve misk kedisi gibi hayvanların salgı bezlerinden elde edilir. Esmer renkli, kıvamlı ve özel kokulu bir yapıdadır. Eritilip hap veya toz halinde kullanılır. Çok az bir miktarı bulunduğunuz mekanı kokuya boğmaya yeter.

Koku Duyusunun Etkisi-Çocuk kokusu

Kokuların Doğası-Fayda ve Zarar

Kokuların gerek besin gerekse ilaç olarak insan vücuduna ve ruhuna etkileri bulunmaktadır. Koklandığı zaman insanı derinden etkileyen kokuların varlığını hepimiz biliriz. Bazı kokular helak edici, burnu yakan, tabiri caizse aklı başından alacak kadar ağır olan ya da baş ağrısına sebep olacak kadar etkilidir. Kokuların zararlarının bu kadar büyük olmasına karşın faydaları olanlarının da etkisi çok büyüktür.

Kokulardan Faydalanma Usulü

Bedenin sağlığına önem veren kişiler güzel kokulardan faydalanmalıdır. Çünkü kokuların ruhumuza tesiri vardır. Malumdur ki hasta kişi tabiatını güçlendirmeye, sağlıklı kimseden daha fazla muhtaçtır. Sağlığını geri kazanmak isteyen kimsenin kokulardan yararlanma usullerini çok iyi bilmesi gerekiyor. Sağlığı yerinde olan ise kokulardan faydalanırken aşırıya kaçmamalıdır. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi, koklanılan koku ile koklayan kimsenin mizaçları birbirine ters olabilir. Diğer sebep ise koku alma duyusu, güzel kokulara daldığı zaman yorulur ve ondan aldığı lezzet biter. Kişi koku kullanmada aşırıya giderse, koku alamayan kimseden farkı kalmaz. Koku yapımıyla uğraşan aktarlar bu duruma örnek gösterilebilir. Zira onların hisleri, kokularla dolmuştur ve neredeyse hiç koku alamazlar. Tam tersi olan dericileri düşünürsek, onlar sürekli kötü ve ağır koku almak zorunda kalır. Onların duyuları da bu ağır kokuya alışır ve bir zaman sonra bu durumdan hiç rahatsız olmazlar.

Kokular, usulüne uygun olarak kullanıldığında insana madden ve manen faydalar sağlar.

Güzel kokulardan faydalanma konusunda iki önemli yöntem vardır. İlki, kişinin güzel kokulu bir şeyi burnuna iyice yaklaştırmamasıdır. Bu durum mizaçla alakalıdır. Bu sebeple güzel bir şeyi uzaktan koklamak en salim yoldur. En uygun yol, nasıl ki ilk önce odanın ısınmasıyla insanın ısınabileceği gibi, kokuyu da direk buruna çekmek yerine bulunan ortamı buhurlamak, böylece kendine zarar vermeyecek uygun miktara ulaşmış olmaktır. Elbiseye koku sürüp onu daha sonra giymek de güzel bir yoldur.

Kokuların Doğası Tefarik Bitkisi
Tefarik Bitkisi

Tefarik Bitkisi, Öd Ağacı, Sandal Ağacı ve Misk Kuyruğu

Tefarik, Doğu Hind adalarında yetişen beyaz çiçekli bir bitkidir. Yaprakları, antiseptik ve böcek kaçırıcı bir özelliğe sahiptir. Tefarik bitkisinden, son derece kuvvetli ve özel kokulu uçucu bir yağ elde edilmektedir. Tefarik otundan yapılmış kokuya eskiden tefarik lavantası denilirdi. Kurutularak top haline getirilen yaprakları çamaşırları kokulandırmak için kullanılırdı. Elbiseleri güve gibi böceklerden korumak için ise keseler içinde bohça, sandık ve dolaplara konulurdu.

Öd ağacı, yakıldığı zaman hoş koku veren bir ağaç türüdür. Tütsü olarak kullanıldığı gibi halk arasında hastaları tedavide de sıkça kullanılırdı. Öd ağacı tozu gül suyuyla hamur yapılarak kurutulup düğün, mevlid gibi dini merasimlerde buhurda yakılarak ruhu tazeleme için kullanılırdı. Eski zamanlarda halk arasında dimağı kuvvetlendirici ve rutubet giderici olarak öd ağacı tütsüsü çokça kullanılırdı. Hatta ulema, dairelerinde misafirlere öd ağacı tütsüsü hediye ederdi.

Ayrıca Osmanlı eşrafının yanlarında ve yazı tepsileri üstünde ‘şemame’ denilen ceviz büyüklüğünde amber bulundurmaları, ara-sıra koklamaları yaygın bir adetti. Bu şekilde dimağ kuvvetlendirilir ve sinirler güçlendirilirdi. Bunun yanı sıra ceplerde, kırmızı mühür mumu ile bir adet at kestanesi bulundurulurdu. Bu şekilde grip ve nezle olmaktan korunulurdu.

Sandal ağacı, Hindistan, Malezya ve Endonezya ormanlarında pek çok türü olan bir ağaçtır. Hoş ve kuvvetli kokulu bir tütsüdür. Antiseptik etkisi nedeniyle eskiden bazı idrar yolu rahatsızlıklarında kullanılırdı.

Misk kuyruğu, Misk kedisi denilen hayvanın kuyruğuna denilir. Bu kedinin kuyruğunun altındaki bezelerden elde edilen koku, çamaşır bohçalarına ufak keseler halinde konulur. Bazıları da koyunlarda taşırlar, bu şekilde ısındıkça keskin, güzel bir koku verirdi.

Kokuname

Koku hakkında bu kadar bilginin yer aldığı eser, İslam tarihinin ilk nadidelerinden Ebu Zeyd el-Belhi‘nin (ö. 322/934), Mesalihu’l-Ebdan ve’l Enfüs adlı eserindendir. Eser, beden ve ruh sağlığının korunması ve hastalıkları hakkında hazırlanır. Kitabın en önemli özelliklerinden biri, koku gibi yazılan her konunun içinde ruh sağlığının da yer almasıdır. Fatih Sultan Mehmed Han için, “Şeyhu’l-hattatin” ismiyle şöhret bulmuş hattat Şeyh Hamdullah (ö. 1526) tarafından bir kopyası hazırlanır. Bu eserin içindeki görsel değer taşıyan illüstrasyonlar dikkat çeker.

Kokuların Doğası ve Kokulardan Faydalanma-Kokuname-İnsan ve Hayat Dergisi‘nden yardım alınmıştır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir