Sağlık

Yemeği Sindirmenin Önemi ve Hazımsızlık İçin Çareler

Yemeği Sindirmenin Önemi ve Hazımsızlık İçin Çareler

Yemeği Sindirmenin Önemi

İnsanoğlu, yaşadığı müddetçe yeme-içmeye muhtaçtır. İbadet yapmak, ilim öğrenmek, çalışmak için, bedenin güçlü ve sağlıklı olması gerekir ki bu da doğru ve helal gıda ile mümkündür. Yeme-içmeden sonra, sıra hazmetmeye gelir. Gıdayı sindirme, en güzel rahatlık, hazımsızlık ise en kötü problemimizdir.

Sindirim, ağızda başlar. Ağızda çiğnenen gıdalar, yemek borusu yoluyla mideye iner. Orada öğütüldükten sonra bağırsaklara geçer. İhtiyaç duyulan gıdalar, vücudun bütün organlarına dağılır, kalanı da dışarıya atılır. Hazım rahatlığı konusunda, görevli organların sağlıklı olmasıyla beraber, kişinin psikolojik durumu da tesirlidir. Hazımsızlık, sadece insana sıkıntı vermekle kalmaz, yemeklerin midede ekşimesine, bütün vücut sisteminin bozulmasına da sebep olur. Midedeki yanma, ağırlık, ekşime, bulantı, gaz gibi uyarılar hazımsızlığın göstergesi olabilir. Ayrıca hazımsızlık, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına, aşırı kilo almaya, basura, kalp ve karaciğer rahatsızlıklarına, hatta kansere bile sebep olabilir. Bunda, hazır gıdaların, sağlıksız yağların ve yetersiz su tüketiminin tesiri azımsanmayacak seviyededir.

Son yıllarda Türkiye’de, mide ve kolon kanserinin arttığı görülmektedir. Bunun sebebi olarak, beslenme bozuklukları, stres gibi hususlar gösteriliyor. Her insanın bünyesi, vücut yapısı farklıdır. Gıdaların da kişiden kişiye tesiri farklı olmaktadır. Bu sebeple herkes yediği gıdaya dikkat etmelidir. Hangi gıda dokunuyorsa onu tespit edip o gıdadan uzak durarak veya o gıdanın tüketimini azaltarak problemi ortadan kaldırabilir. Genelde ekşi ve acı gıdalar, mideye dokunabilir. Yemeği sindirmenin önemi bu yüzden gittikçe artmaktadır.

Stresin Hastalıkları Bruksizm

Öfke ve Stres Midemizi Ciddi Oranda Etkiliyor

Öfke ve stresin de ilk vurduğu yer, mide ve bağırsaklardır. Daha sonra kalbe vurur. Stres, çağımızın hastalığı olarak tanımlanıyor. Stres normal seviyede olduğu zaman tolere edilebilir ancak aşırı olduğunda zararı artmaktadır.

Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde hep öfkeye hakim olmaktan, onu yutmaktan bahsedilir; öfkesini yutanlar övülür. “O müttakiler ki bollukta ve darlıkta infak ederler ve kızdıklarında öfkelerini yutarlar ve nasın kusurlarını affedicidirler, Allah da muhsinleri sever” (Al-i İmran, 3/134) “Çok güreş tutan baskın bir pehlivan, çok kuvvetli değildir. Asıl kuvvetli kahraman, gazab zamanında (ve intikam hırsıyla kanı kaynadığı sırada) nefsine malik (ve iradesine hakim) olandır.” (Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi C.12, s.148) Buradan öfke konusunda hazımlı olmak, öfkeyi de hazmetmek, beklenmedik gelişmeler karşısında sabırlı olmak gerektiği anlaşılıyor. Atalarımız “Öfkeyle kalkan, zararla oturur” demişlerdir. Bu zararın, yemek ve gıdalarla ilgisinin olduğu unutulmamalıdır. Öfkeli yenen yemek, zararlı olduğu gibi öfke ile hazırlanan yemeği yemek dahi insana zarar verebilir.

Reflüye Karşı Ölçülü Yemek

Günümüzde oldukça artan reflü hastalığı, mide asidinin boğaza kaçması şeklinde tarif edilir. Sağlıksız beslenmekle başlayan bu rahatsızlık, sonrasında bir sürü hap, ilaç ve onların yan tesirleri derken uzar gider. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular: “İnsanoğlu, midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kafidir. Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içmeye, içte birini de nefes alıp vermeye bırakmalıdır.” (Hadis-i Şerif, Sünen-i Tirmizi, c. 4, s. 590) Bu ölçüye dikkat eden ve yanlış beslenmeden uzak durmaya gayret eden kimse, kolay kolay reflü olmaz. Gece geç saatte yenen gıdaların da reflüye sebep olabileceği unutulmamalıdır.

Hazımsızlık-Mide ağrısı

Hazım İçin Çareler

Gıdaların mide ve bağırsaklarda kolay hazmedilmesi ve büyük problem olan, bunun yanında obeziteye de yol açan hazımsızlıktan kurtulmak için; tüketilen gıdalar, yağlar ve bunların tüketim şekli, miktarı, zamanı gibi hususlar önem arz eder. Söz gelimi normal kilosundan 30 kilo fazlalığı olan kimse, 24 saat ve 365 gün boyunca bir koyunu sırtında taşımış gibidir. Nefes almakta zorlanır. Merdiven çıkarken nefes nefese kalır. Çorabını bile rahat giyemez. Yaptığı iş, bir nevi hamallıktır. Yemeği sindirmenin önemi yine burada devreye girmektedir.

Çare olarak dikkat edilmesi gerekenler:

  • Yağ kullanırken; rafine edilmemiş, soğuk sıkım zeytinyağı ve tereyağını tercih etmek uygundur. Margarin türü katı yağlardan uzak durmak gerekir. Yemeklerde devamlı zeytinyağı kullanan kişi, kolay kolay hazımsızlık problemi yaşamaz.
  • Yemeklerde çorba ve sulu yemekleri tercih etmek, sadece kuru gıdaları yemekten uzak durmak, hazmı kolaylaştırır. Kuru gıdalar mideye oturur, uzun süre hazmedilemez, bu da obeziteye yol açar.
  • Taze ekmek yemek de hazımsızlığa sebep olabilir. Ekmek bir müddet dinlendikten sonra yenilmelidir. Taze ekmek, henüz hamur halinde olduğu için mideye oturur.
  • Fast food türü yiyeceklerden, hazır gıdalardan uzak durmak önem arz eder. Bu gıdalar, sağlıksız olmalarının yanında kuru oldukları için mideye zarar verir, hazımsızlığa yol açarlar.
  • Dışarıda yemek, hazımsızlığa sebep olabilir. Ne yağı ile pişirildiği belli olmayan, bayat mı taze mi olduğu bilinmeyen gıdalar, mideyi bozabilir. Bunlardan uzak durmak gerekir. Dışarıda çalışan, öğün vakti evine gelemeyen kimse ya güvendiği yerde yemeli ya da yiyeceğini evinden götürmelidir.
  • Hareketsiz yaşamak, hazımsızlığa sebep olur. Be sebeple gün içerisinde yürüyüş yapmak, hareketli bir yaşayış tarzı benimsemek faydalıdır.
  • Yemek esnasında lokmaları iyi çiğnemek, acele etmeden yavaş yemek lazımdır. Bu durum, diş sağlığı ile de ilgili olduğu için diş bakımlarını geciktirmeden yapmak, eksik dişlerin yerini doldurmak gerekir.
  • Yeni doğan çocukların midesi henüz çok küçüktür. Süt emdiğinde, bunun bir kısmını hazmederler, bir kısmını da kusarlar. Bazı anneler, çocukların kusmasından şikayetçi olabilir, ancak bu durum normal, hatta sağlıklı olmanın bir göstergesidir. Kusma; fazla olan, hazmedilemeyen gıdalardan kurtulma yoludur. Büyükler için de istifra, midede bozulan gıdalardan kurtulma yollarından birisidir.
  • Midenin renginin sarı olduğu söylenmektedir. Bu sebeple sarı renkli gıdalar mideye faydalıdır. Haşlama patates, ayva, elma, bal, muz ve bunlara benzer gıdalar mide dostudur.
  • Yemek yediğimiz yerin rengi, atmosferi bile önemlidir. Midenin rengi sarı olduğu için eğer bulunduğunuz odayı sarı renge boyarsanız daha fazla acıkabilirsiniz.
  • Akşam yemeğini geç vakte bırakmamak, mümkün mertebe saat 19.00’da sonraya kalmamak tavsiye edilir. Eğer yemek geçe kaldıysa hafif gıdalar tercih edilmelidir.
  • Kabızlığı gidermek için incir meyvesi yenebilir. Mevsiminde tazesi, mevsimi dışında kurusu tüketilebilir. Bir kavanoza incirler doğranıp üzerini dolduracak kadar zeytinyağı konularak birkaç gün bekletilip yağıyla beraber yenmesi, mideyi yumuşatır.
  • Kayısı meyvesi de midenin dostudur, hazmı kolaylaştırır. Mevsiminde tazesinden, mevsimi dışında kurusundan istifade edilebilir. Hoşafı yapılıp içilebilir.
  • Ilık bal şerbeti, kabızlığın giderilmesinde tesirlidir.
  • Bamya yemeği, hazmı kolaylaştırır. Mevsiminde taze bamya, mevsimi dışında da kuru bamya yemeği düzenli yenildiği zaman hazım problemi düzene girer.
  • Çok sıcak ya da çok soğuk besinlerle beslenmek, ayakta ya da hızlı yemek mideye zarar verir.
  • Günde iki öğün yemek, hazım için daha uygundur. İki öğün arası üç öğüne göre uzayacağı için gıdalar daha fazla hazım olur, diğer öğüne acıkmış halde girilir.
  • Günlük denilen sakızı çiğnemek, boğaz ve mide için son derece faydalıdır. Günlük, baharatçılarda satılan çam sakızına benzeyen doğal bir sakızdır. Hafif acıdır ama şifası, acısında saklıdır. Günlükten bir miktar alıp çiğnenebilir. Çiğnedikçe erir ve suyu, mideye gider. En son iyice eriyince, günlüğün kendisi de yutulur. Tecrübe ile sabit bir şifa yöntemidir.
  • Mide, yedikçe genişleyen bir organdır. Ayrıca, geceleri yemek yerseniz, mide gece boyunca çalışmaya devam eder ve yorulur. Sindirimin gerçekleşmesi için en az 3 saat gerekir. Bu yüzden uyku ve yemek arasında en az bu kadar süre olmasına dikkat edin.
  • Karışık gıdaları değil; sade, az ve öz gıdaları tüketmek, hazmın kolay olmasına yardımcı olur. Mesela dana eti, kuzu eti, tavuk ve balık etinin hazım süreleri farklıdır. Bu etler karışık olarak değil, tek çeşit olarak yenmelidir. Aksi takdirde mide, hangisine göre kendini programlaması gerektiğine karar veremez. Haliyle hazımsızlık problemi baş gösterir.
  • Yemeğin hemen üzerine meyve yemek tavsiye edilmez. Yemekten sonra elma yemek midede ekşimeye, gıdaların bozulmasına, hatta midede alkol oluşmasına sebep olabilir.
  • Yetersiz su tüketimi, kabızlığa sebep olabilir. Düzenli su içmeye gayret etmek gerekir.
  • Hazmı kolaylaştırmak için sinameki gibi bitkilerin çaylarından ölçülü bir şekilde istifade edilebilir.
  • Aşırı hazım olduğunda, mide asidini alması için bir avuç leblebi yenmesi tavsiye edilir. Soğuk bal şerbeti de ishal keser.
  • Kafeinli içecekler (kahve, kola) mideye zarar verir. Portakal suyu da dahil, asitli içecekleri, midesi hassas olanların içerken dikkat etmeleri gerekir. Gerekirse bir miktar su katılmalıdır. Yağlı yiyecekler, (örneğin kızartma) mideyi çok yorar. Hazmetmesi zordur. Ayrıca, soğan da mide asidini artıran bir besindir. Mide rahatsızlığı olanların fazla yememesi gerekir.
  • Lokmaların küçük olması, sindirimi kolaylaştırır ve midenin ağırlık hissini azaltır. Besinleri çiğnemeden yutmak, sindirimi de zorlaştırır ve şişkinliğe sebep olur.
Midede Oluşan Gaz Sorunu

Mide Asidi

Midede besinlerin sindirilmesi için salgılanan aside mide asidi, hidroklorik asit denir. Hidroklorik asit, halk arasında tuz ruhu olarak bilinir. Mide salgı bezleri tarafından salgılanan bu asit, sindirim için son derece önemlidir. Bu asit tek başına, tahtayı hatta bütün mideyi eritebilecek kuvvettedir. Ancak bu güçlü asit, Hazreti Allah tarafından yine mideye has bir engel ile durdurulur. Bu şekilde midenin kendi kendisini eritmesi (ülser) engellenmiş olur. Mide asit dengesini bozmamak için, stresten uzak durmak, yemekten hemen önce su içmemek, gereksiz yere ilaç kullanmamak tavsiye edilir.

Yemeği Sindirmenin Önemi ve Hazımsızlık İçin Çareler-Kaynak: Mustafa Boran-İnsan ve Hayat Dergisi‘nden yardım alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir