İltihabi Bağırsak Hastalığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

İltihabi Bağırsak Hastalığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir? yazımızda İltihabi bağırsak hastalığının ne olduğu, hangi durumlarda oluştuğu, iltihabi bağırsak hastalığının belirtileri, tedavisi ve tanısı, Crohn hastalığı ve Ülseratif kolit hastalığı tedavisini yazdık.

İltihabi Bağırsak Hastalığı Nedir?

İltihabi bağırsak hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalığı olarak bilinmektedir. Bağırsağın ağızdan anüse kadar uzanan yapının kronik, iltihabi durumudur. Bağırsağın kronikleşmiş iltihabıdır. İbs, bir diğer adıyla Hassas Bağırsak Hastalığı ile çokça karıştırılmaktadır. İbs hastalığının belirtileri arasında karında gaz ve şişkinlik olması, bayanlar karnının gebe gibi şiştiğini belirtir. Bazen kabız bazende ishal olma durumudur. Karın bölgesinde huzursuzluk durumudur. Toplumun %30’unda bu durum yaşanmaktadır. İltihabi bağırsak hastalığı daha küçük bir grubu oluşturmaktadır. Türkiye’de 300 bin İltihabi bağırsak hastası olduğunu tahmin edilmektedir.

İltihabi Bağırsak Hastalığı Tanısı

Hastalara tanı koymada zorluk yaşanmaktadır. Bunun nedenleri, hastalar kendilerine bu hastalığı yakıştıramamasıdır. Daha çok görülen Hassas Bağırsak Hastalığı olduğuna kendilerini inandırmak istemeleridir. İltihabi bağırsak hastalığını Gastroenterologların bir alt grubu olan İltihabi bağırsak hastalığı uzmanı Gastroenterologlar gördüğü zaman tanısını koyabilmektedir. İltihabi bağırsak hastalığı uzmanı Gastroenterolog tedavisini yapabilmektedir. Hastalığın teşhisi için alanında uzman doktor görmediği zaman gecikebilmektedir.

İnflamatuar Bağırsak Hastalığı Çeşitleri

İnflamatuar bağırsak hastalığı altında iki grup hastalığı oluşturmaktadır. Bunlardan biri Crohn hastalığı, diğeri ise ülseratif kolit hastalığıdır. Her ikisi de genetik bir şekilde gelişmektedir. Crohn hastalığı, ağızdan başlayıp anüse kadar olan bölgedeki herhangi bir bölümün tutulmasıdır. Ülseratif kolit hastalığı ise direkt anüse yakın rektumdan başlar. Rektum tutulması oluşur. İnce ve kalın bağırsakların birleşimine kadar tutabilmektedir. İkisi de erkek ve kadınlarda eşit görülmektedir. Crohn hastalığı biraz daha kadınlarda fazla olurken, Ülseratif kolit hastalığı biraz daha erkeklerde fazla görülebilmektedir.

Belirtileri

Hem erkeklerde hemde kadınlarda bu hastalıklar 15-35 yaş aralığında daha çok görülmektedir. Özellikle lise başlangıcı ve üniversite sonlarında bulunan kişilerde karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, ağızda çıkan ülserler, kanlı ishaller olduğunu zaman bir gastroenteroloğa başvurmak gerekir. Kaygılı, endişeli veya psikolojik baskı altında olanlarda bu iki durum daha fazla görülmektedir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalıkların dışarı çıkmasına dış etkenler neden olmaktadır. Her türlü yoğun stres, kaygı, baskı inflamatuar bağırsak hastalığını ortaya çıkarabilmektedir. Genetik olarak gelen hastalık, bu dış uyarıcılar nedeniyle aktif hale gelerek kişinin hayatını olumsuz etkilemektedir. Özellikle stres son yıllarda bir çok hastalığının tetikleyicisi olmuştur.

Crohn hastalığının belirtileri genelde karın ağrısı, ishal, bazı hastalarda kilo kaybı görülebilmektedir. Ülseratif kolit hastalığı teşhisi daha kolaydır. Anüse yakın olan bu hastalıkta hasta kanlı ishallerle doktora başvurmaktadır. Kolonoskopi yapıldıktan sonra hemen teşhis koyulabilmektedir. Endoskopi ya da Kolonoskopi işlemleri yapıldıktan sonra teşhis koyulup tedaviye başlanılmaktadır.

Diyet

İltihabi bağırsak hastalığında diyet uygulanması gerekir. Bunun için kişi hastalığın hangi evresinde olduğunu bilmelidir. Crohn ve ülseratif kolit hastasının tüketmemesi gereken bazı besinler bulunmaktadır. Tam buğday, çavdar ve esmer ekmek tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Bu ekmeklerin lif içeriği yüksektir. Crohn hastası bu ekmekleri tüketmek yerine beyaz ekmek tüketmelidir. Aktif dönemde olan hasta çiğ sebze tüketmemelidir. Armut tüketilmemesi önerilmektedir. Armudun da lif içeriği yüksektir. Aktif dönem bittikten sonra kişiselleştirilmiş diyet dönemi biter.

Tedavisi

Tedavisinde Endoskopi ya da Kolonoskopinden sonra iğne tedavisi kullanılmaktadır. İğnenin yanında hap tedavisi de kullanılmaktadır. Hastalığın tedavi sürecinde insanlar normal yaşamlarına devam edebilmektedir. İğne tedavisi 0-2.aylarda sıklıkla hastanede yapılmaktadır. Kronik bir hastalık olduğu için daha sonra hastalar, doktorlar tarafından belirli aralıklarla hastaneye iğne tedavisi için çağrılmaktadır. Bazı iğne tedavileri aynı şeker hastalığı gibi evde kendi başına yapılmaktadır. İğneler kalem şeklinde olabilmektedir. Bu tür iğneleri hastalar daha kolay yapabilmektedir. Bu iğne tedavisi 15 günde 1 yapılmaktadır.

Genetik zeminde oluşan bir hastalık olduğu için hastalık komple tedavi edilememektedir. Hastalık sizde kalır, fakat hap ve iğne tedavisi ile iyileşir. İğne tedavisi ile normal hayat yaşanmaktadır. Tedavi sürecinde hasta hekimi ile bağlantısını kesmemelidir. Gebe olan hastalar tedavi sürecinde ilacı kesmelerine gerek yoktur. Hekimler size ne zaman ilacı kesmenizi söyleyecektir.

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu’nun videosundan yardım alınmıştır.