Duygusal Arınma Terapi

Duygusal Arınma Terapi yazımızda insanların duygusal yönden nasıl zayıfladığını, psikolojik yetimliğin nasıl geliştiğini, sevgi açlığının ne boyutlarda yaşandığını ve olumsuz duyguların ne olduğunu yazdık.

Duygusal Arınma-Psikolojik Yetimlik

Hiç kimse sorunlarla dünyaya gelmez, anne karnından dünyaya masum olarak geliriz ve zamanla sorunlar bizi bulur. Anne ve baba, çocuğunu gıdalar ile beslerken, olumsuz duygular ile de mutsuz olmasına ve psikolojisinin bozulmasına neden olabilmektedir. Günümüzde bazı çocuklarda psikolojik yetimlik durumu başlamıştır. Aile içi sevginin çocukların mutluluğunda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulayalım. Psikolojik yetimlik, anne ve babası yaşayan çocuklarda sanki ebeveynleri yokmuş gibi bir hayat yaşayan çocuklarda görülmektedir. Çocuğun babası kahveden veya arkadaş ortamlarından çıkmayan, anne ise dizilerin başından ve arkadaş ortamlarından çocuğuna vakit ayırmıyorsa, bu tür çocuklar psikolojik olarak yetim ve öksüz kalmıştır.

Sevgi Açlığı

Türk toplumu geçmişten bugüne sevgisini göstermediği için, genellikle kişiler sevgiye aç büyümektedir. Anne ve babalar çocuklarına istediklerini alarak onlara sevgilerini gösterdiklerini sanıyorlar. Küçükken kendisine alınmayan şeyleri, büyüdüğünde kendi çocuğuna alarak kendini avutmaktadır. Kendi çocukları da bunu sevgi olarak algılamaz. Aileler çevresindekilere yakınlaştıkları ölçüsünde kendi çocuklarına ve eşlerine de yakınlaşmalı ve ilgisini göstermelidir. Kimi çocuklar babasının işi gereği, diğer yetim çocuklarına kendilerinden fazla ilgi gösterilmesini kıskanarak, keşke bizde yetim olsaydık sözünü kullanabilmektedir.

Ailelerin çocuklarını sevgi açı bırakmamaları gerekiyor. Özellikle dedelerin torunlarıyla çok iyi vakit geçirmesinin sebebi, zamanında kendilerine gösterilmeyen sevgiyi onlara göstermek istemeleridir. Vakti bol olan dedeler, sevgilerini torunlarına bolca vermektedirler. Aynı şekilde babaanneler de torunlarına yakın ilgi göstermektedir. Kendi çocuğuyla yaşayamadığı duyguları da torunlarıyla yaşamak isterler.

Duygusal Arınma-Olumsuz Duygular

Aşağılanmak, dışlanmak, reddedilmek, onaylanmamak, sevilmemek, küçük düşürülmek, görmezden gelinmek, hiçe sayılmak, kendini değersiz hissetmek duygularının toplamı değersizlik duygusunu oluşturmaktadır. Bu önemsizlik duyguları insanın beynine girdiği zaman, beyin kemirilmeye başlıyor. Beynimiz hayalleri ve gerçekleri ayırt edemez. Yıllar önce yaşanılan anılar tekrardan hayal edildiğinde, beynimiz anıları tekrardan yaşayıp duyguları bize yaşatmaktadır.

Duygusal Terapi

Olumsuz duygular genellikle başın sol alt tarafa bakmasıyla daha fazla yaşanmaktadır. Olumlu duygular ve hayaller ise sağ üst tarafımıza gökyüzüne baktığımızda yaşanmaktadır. Olumsuzluklar, hayallerimizi ve umutlarımızı baskılamaktadır. Özellikle Allah (c.c)’a karşı başımız sol tarafa doğru eğik bir şekilde camiye girip suçluluk duygusu ile dua ederiz. Bu tür durumlarda olumsuz duygular içerisine girmemeliyiz. Bu durum psikolojimizi bozacaktır. Allah (c.c)’ın bizi yaratılanların en değerlisi olarak yarattığını bilmeli ve ona göre hayatımızı yaşamalıyız. Aklını kullanmak ve düşünmek, imanı güçlendirmekte ve insanı güçlü kılmaktadır.

Duygusal Arınma Terapi-Eğitimci, Yazar ve Konuşmacı Alişan Kapaklıkaya’nın videosundan yardım alınmıştır.