Akciğer Kanseri ve Tedavisi Hakkında Bilgiler yazımızda kadınlarda artan akciğer kanseri, sigara kullanımının akciğer kanserine etkisi, akciğer kanserinin türleri, belirtileri, tanısı ve tedavisini yazdık.
Kadınlarda Akciğer Kanseri Görülmesi
Günümüzde erkekler kadar kadınlarında tütün ve tütün mamullerini tüketmesiyle akciğer kanseri olması artmıştır. Akciğer kanserine yakalanma %80 oranında sigara içmeye bağlıdır. Eskiden erkek kanserleri sayılırken akciğer kanseri en önlerdeydi, fakat günümüzde bu kadınlar içinde önde gelen kanserler arasına girmiş oldu. Kadınların çalışma hayatına girmesi ve ekonomik güçlerinin artmasıyla birlikte sigaraya ulaşımları daha kolay hale geldi. Bu durumda kadınların kanser olma oranını iyice artırdı. Kadınlarında kansere bağlı ölümlerinde, akciğer kanseri 2.sıraya kadar yükselmiştir.
Sigara Kullanımı Dışında Akciğer Kanseri Oluşma Nedenleri
Sigara kullanımdan ayrı olarak hayatında hiç sigara kullanmamış kişilerde de azda olsa akciğer kanseri görülmektedir. Bunda ailesinde akciğer kanseri olan kişiler olduğu için genlerden gelen bir durum olmaktadır. Bu kişiler sigara içerlerse kanser olma ihtimalleri daha da yükselecektir. Genetik özelliğin dışında maruz kalınan çevresel kirlilikler, pasif içiciler, doğadan gelen bir takım ağır metaller, radyasyon geni akciğer kanserine neden olabilmektedir. Eskiden yemek pişirmek için yakılan ocaklardan solunan havada akciğer kanserine neden olmaktaydı.
Akciğer Kanserinin Türleri
Akciğerin kendi tümörleri ve başka organların tümörlerinin sıçraması şeklinde ayrılmaktadır. Akciğer kanserleri kendi aralarında 2 büyük gruba ayrılmaktadır. Küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücreli dışı akciğer kanseridir. Küçük hücreli çok hızlı seyreden, saldırgan, tanı konduğunda metastazlar ile başka organlara sıçrayarak gelen bir kanser grubudur. Bu grubun görülme oranı %20 civarıdır. Küçük hücreli dışı ise kendi arasında birçok alt gruba bölünmektedir. Bu grubun hızı biraz daha yavaştır, metastaz ile diğer organlara sıçrama ihtimali daha düşüktür ve tedaviye cevabı diğerine göre daha iyidir. Bu grupta tedaviler başarılı geçebilmektedir.
Akciğer Kanserinin Belirtileri
Akciğer kanserini yenmenin en önemli noktası erken tanı ve erken tedavi yapılmasıdır. Bu 2 grubunda akciğerin neresinde bulunduğuna göre belirtileri aynıdır. Akciğerin merkezine yerleşen kanser türlerinde öksürük, balgam ve kanlı balgam çıkarma gibi şikayetler görülmektedir. Akciğerin dışında yerleşen kanser ise yakın oldukları yere göre ağrı göstermektedir. Göğüs duvarı ve kaburgaya yakın ise ağrılar, göğsün iç yüzündeyse yutma güçlüğü gibi şikayetler görülmektedir. Kanlı balgam çıkartan kişi mutlaka uzman doktordan randevu alıp muayene olmalıdır. Göğüs hastalıkları uzmanına görünmeniz sizin iyiliğinize olacaktır. Akciğer kanserine yakalanan kişide balgam çıkarma ve öksürmenin dışında halsizlik, iştahsızlık, ses kısıklığı, kilo kaybı, bazı zamanlarda eklem ağrıları, bazen göz kapağı düşüklüğü gibi rahatsızlıklar görülebilmektedir. Geçmeyen öksürükler, sürekli balgam çıkartma, bir kez dahi olsa ufacık kanlı balgam gelmesi akciğer kanserine yakalandığının belirtisidir.
Akciğer Kanserinin Tanısı ve Tedavisi
İlk yapılacak işlem düz akciğer filmi çekilmesidir. Burada eğer akciğerde kitle var ise görülmektedir. Hasta risk grubunda ise akciğer filminin yanında bilgisayarlı tomografi de yaptırılmaktadır. Bu işlemlerden sonra kişide kanser saptanırsa tanısal işlemlere geçilir. Tanısal işlemlerde en basit olarak balgam muayeneleri yapılır. İğne biyopsileri, bronkoskopi biyopsisi yapılmaktadır. Daha güç işlemlerde endoskopi ve videotorakoskopi cerrahi yöntemlerde tanı koyma işlemi yapılmaktadır.
Akciğer Kanserinde Evreler
Akciğer kanserinde evreleme işlemi çok önemlidir. Erken evre, tümörün çıkarılabilir bir yerleşimde olması anlamını taşır. Tümörün çapı büyüdükçe lenf bezlerine tutulması da artar ve kanserin evresi de artar. Kanser teşhisi konan hastaların sadece %10’u ameliyat için uygun olmaktadır. Erken evrelerde ameliyat olabilen hastalar uzun süreli yaşama imkanına kavuşmaktadır. Tümörün evresi arttıkça yaşam süresi de kısalmaktadır. İleri evrelerde hastalık hızlı ilerlemektedir ve yapılan tedavilerin etkisi az olmaktadır. Hastanın tedavisi için ameliyat önerilebiliyor ise bu hastalığın erken evrede olduğunu belirtmektedir. Erken evrede tedavinin başarılı olma olasılığı oldukça yüksektir.
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Adnan Sayar’ın videosundan yararlanılmıştır.