Ailelerin Sezaryen Doğumla Olan İmtihanı yazımızda Türkiye’de ve Dünyada sezaryen ve normal doğum oranlarını, anne adaylarının doğum süreci hakkında tavsiyelerini ve sezaryen konusunu yazdık.
Ailelerin Sezaryen Doğumla Olan İmtihanı Başlangıç-Sezaryen mi Yoksa Normal Doğum mu?
Doğum yaklaştıkça sezaryen mi yoksa normal doğum mu soruları anne adaylarının kafalarını meşgul eder. Bir tarafta normal doğum korkusu, diğer tarafta sezaryen sonrası sıkıntılar. Doğum gerçekleştikten sonra anne ve bebek arasında zamanla güçlü bağlar kurulur. Doğum sonrası psikolojisiyle biraz tedirgin ama oldukça heyecanlı bir anne, mucize-i ilahi’ye şahitlik etmiş bir baba, hareketsiz yabancı bakışları ve ağlamaklı sesiyle bir bebek, diğer yanda da torunlarını kucağına almayı bekleyen büyükler. Ailelerin sezaryen doğumla olan imtihanı büyük olacaktır.
Bebek, aile içindeki muhabbeti artırması, anne ve babanın birlikteliğini desteklemesi bakımından oldukça önemlidir. Bebek doğmadan önceki doğum süreci ve sonrasında yaşananlar, evliliğin selametine aslında zannedildiğinden daha fazla etki eder. Bebek bekleyenlerin bu süreçte sağlık ekibiyle iyi bir koordinasyon sağlaması gerekiyor.
Ailelerin Sezaryen ve Normal Doğumla İlgili Doğru Bilgi Edinme Yeri
Doğum hakkında bilgiye internetteki kaynaklardan ulaşmak mümkündür. Bu kaynaklar çoğu zaman korkuları artırıp ne yapacağını bilmeyen anne adaylarını bir yerlere yönlendirme çalıştığı için, sağlıklı bir mecra değildir. Gerekli olan bilgiler doğum öncesi eğitim kurslarında anne adaylarına verilmektedir. Doğum öncesi eğitim alan anneler paniğe düşmezler, doğum ekibiyle daha iyi koordine olurlar. Her zamanki gibi doğru bilgi insanları rahat ettirmektedir.
Doğum Öncesi Eğitim Kursları
Doğum öncesi eğitim kursları, hekimle anne adaylarının karşılıklı diyalog halinde bulunduğu ve akıllarına takılan her türlü soruyu sordukları faydalı bir programdır. Hastanelerde bu eğitimler ücretli veya ücretsiz verilebilmektedir.
Hamilelikte Yaz Aylarında Dikkat Edilecekler
Yaz aylarında hamileliğin ilk ve son aylarını yaşayan anne adaylarını zorlamaktadır. Aşırı sıcak ve nem, birtakım sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Sıcak basmaları, el ve ayak tabanlarında yanmalar, alerjik problemler, bulantı ve kusmalarda artış, halsizlik, uykusuzluk ve nefes darlığı en sık rastlanılan problemlerdir. Bu dönemde olan anne adayları beslenmesine, giyimine ve temizliğine daha çok dikkat etmelidir. Yaz dönemi gebeliğin son 3 ayına denk geliyorsa gebelik sıkıntıları daha fazla rahatsız edebilir. Alınan aşırı kilolar ve ödem, nefes darlığını artırabilir, hareket kabiliyetini azaltabilir. Bunları önlemek için sıcak yaz akşamlarında alınan ılık dış, uykusuzluk, sıcak basması, kramp problemi varsa bedenen ve psikolojik olarak anne adayını rahatlatacaktır.
Ailelerin Sezaryen Doğumla Olan İlişkisi-Türkiye’nin Sezaryen Haritası
Doğumlarda sezaryenin en çok yapıldığı bölgeler ülkenin batısı ve güneyidir. Sezaryen doğumun en az yapıldığı bölgeler ise Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dur.
- Ülkede şehirleşmenin daha fazla olduğu bölgelerde sezaryen doğumlar daha fazladır.
- Anne ve baba adayının eğitim düzeyindeki artış, sezaryen doğum oranını artırmaktadır.
- Sezaryen doğumlarda büyük payı özel hastaneler almaktadır. Bu hastaneleri üniversite hastaneleri takip etmektedir.
Türkiye’de 1998 yılında bebek doğumlarının %15’i sezaryen iken 2007’de %42, 2015 yılında %54.7’ye yükselmiştir. Sezaryen doğumlarının bu kadar hızla yükselmesi, çocuklarda alerjik sorunlara ve bağışıklık sistemlerinin düşük olmasına neden olmuştur. Her şeyin doğalının sağlıklı olması gibi doğumunda doğalının yapılması gerekir. Doğumda anne adayının sağlığı tehlikeye gireceği zaman uzman doktor görüşüyle sezaryen yapılması gerekir.
Dünya’da Sezaryen Durumu
- Dünya’da sezaryen doğumların tüm doğumlara oranı %15’tir.
- En düşük sezaryen oranı Afrika’ya aittir. %3-4 oranında sezaryen doğum yapılmaktadır.
- Amerika’da 1950’lerde %3-5 oranında olan sezaryen oranı 1970’lerde %20’ye günümüzde %30’lara yükselmiştir.
- Hollanda, Belçika, Norveç, Finlandiya gibi ülkelerde ise normal doğum daha fazla yapılmaktadır. Sezaryen oranları %13-16 aralığındadır.
- Fransa’da %20, Almanya’da ise %30 oranında sezaryen doğum yapılmaktadır.
Dünyaya baktığımızda normal doğum daha çok tercih edilmektedir. Ülkemizde de normal doğuma ağırlık verilmelidir.
Ailelerin Sezaryen Doğumla Doğurma İsteği-Doktorun Sezaryen Doğuma Zorlaması
Aileler sezaryen uygulamasını daha işin başında doktoruna dikte edebiliyor. Bunun nedenlerinin başında atlatılamayan korkular ve acı çekmeme isteği geliyor. Anne ve babalar kendilerini düşündükleri için, sonraki süreçlerde hem kendilerinin hem de çocuklarının daha fazla sıkıntı çekmesine neden olabiliyor.
Evde Doğum İsteğinin Geçerliliğini Yitirmesi
Son yıllarda İngiltere’de doğum yapmak maksadıyla hastaneyi kullanmamak için birbirini teşvik eden gruplarda artış yaşanmaktadır. Bu kişiler hasta olmadıklarını ve beyaz önlüklüler tarafından hastanede doğumlarının yapılmamasını istiyor. Bu durum bebek ölümlerinin artışına neden olacaktır. Eskiden yapılan doğumlarda bebek ölümleriyle sıklıkla karşılaşılırdı. Doğumlar büyükler gözetiminde eskiden evde yapılabiliyordu. Ancak eskilere baktığımızda 6-7 tane çocuğu olan kadınların bununla birlikte 2-3 tanede ölü doğumları vardı. Günümüzde aileler ortalama 2-3 tane çocuk yaptığı için bunlarında ev ortamında doğması risklidir.
Güvenilir Ekip Seçmek
Güvenilir bir ekip seçiminde öncelik iyi bir doktor seçimidir. Güvenilecek bir doktor anne adayının güvenilir bir doğum süreci geçirmesini sağlayacaktır. Mesleki ve dini hassasiyeti olan, güven duyacağınız doktor sizi rahatlatacaktır. Güvenmediğiniz doktorun söylediklerine uymakta zorluk çekeceksiniz.
Tam Donanımlı Mekan Seçimi
Doktor seçiminden sonra doğumun gerçekleşeceği mekan da çok önemlidir. Maddi olarak belli bir külfetin altına girmeyi istememek mümkün olsa da asıl önemli olanın unutulmaması gerekiyor. Anne adayları doğumu gerçekleştireceği hastaneyi seçerken, hastanede olası bir erken doğum riskine karşı ‘bebek yoğun bakım ünitesi var mı?, hastanede nöbetçi olarak kadın doğum uzmanı kalıyor mu?, acil bir müdahaleye karşı anestezi uzmanı var mı?, donanımlı bir doğumhane var mı?’ gibi sorunların cevaplarını alabilmelisiniz. Doğumda komplikasyon olduğunda, eğer hastanede tam ekipman bir doğumhane, anestezi uzmanı ve çocuk doktoru yoksa, bebeği ve/veya anneyi kaybetme riski olabiliyor.
Doğumhaneye Anne Adayının Hazırlıklı Gelmesi Gerekiyor
Doğumhaneler, korkulu anneleri çok fazla konuk etmeye başlamış. Yeni nesil annelerin bazıları çok nazlı olabiliyor, önceden duydukları şeyler yüzünden doğumhanelere korkmuş bir şekilde geliyorlar. Bu durumda doğum daha zorlu geçebiliyor. Doğumhane görevlisinin tecrübelerine baktığımızda, bazı anne adayları hamilelik boyunca düzenli yürüyüş yapmış, hazırlıklı ve tevekkül ederek doğuma hazırlanarak gelmiş. Bu durum doğumun güzel geçmesini sağlıyor. Anne adayı bedenen ve ruhen doğuma hazır hale gelmiş oluyor.
Doğum Sürecinin Belirsiz Olması
Doğum denilen süreci önceden kestirmek pek mümkün değil. Normal doğum mu olacak, sezaryen mi olacak bunu anlamak için hastadaki sancıların tam olarak oturması gerekiyor. Hasta doğum için hastaneye geldiğinde ortalama 1-2 saat bekletilir. Bazı durumlarda 5-6 saat bekletildiğine bebek gelmeyebiliyor. Tam bu noktada, annenin durumu, bebeğin son hali devreye giriyor. Normal doğuma devam ya da sezaryen doğum kararını uzman bir doktorun vermesi gerekiyor. Uzman doktor sezaryen doğum kararını verdiği zaman ailenin doktordan sezaryen gerekçesi hakkında bilgi alması gerekir. Aile gerekirse farklı doktorlara danışarak sezaryen kararının sağlamasını yapmalıdır. Doğum sırasında ortaya çıkan risklerde ise uzman doktor karar vericidir.
Doktora Baskı Uygulamanın Tehlikeleri
Doktorların sezaryen veya normal doğum kararında tereddütte bulunmasında hukuk sürecinin de konuya dahil olması etkilidir. ‘William’ın Tıp Kitabı ve Doğum Kuralları’ burada devreye girmektedir. Kadın doğum uzmanları bu kitaba aşinadır ve şikayetler için karar niteliği taşır. Ultrasonla yapılan ölçümlerde net bir rakama ulaşmak mümkün değildir bu nedenle doktorlar tereddüt yaşarlar. Örnek vermek gerekirse; ultrasonda bebek 4 kilo çıkıyor. Yanında da artı, eksi 800 yazıyor. Yani bebek 4,800’de olabilir 3200’de. Burada çok ince bir çizgi var. Bu riskli durumda normal doğum olursa bebeğin kolu kırılabilir, sinirleri kopabilir. Doğum esnasında bebeğin kolunun kırıldığını hastaya anlatmak çok zor. Aile, doktoru sıkıştırdığında doktorun hata yapma riski de artıyor.
Kendi Uzman Doktorunu Doğumda İstemenin Getirdiği Sezaryen Doğum Riski
Sezaryen doğum yapılmasının en büyük nedeni de uzman doktorların aileler tarafından doğumda bulunmaya zorlanmasıdır. Kendi tanıdıkları uzman doktorun doğumu yapmalarını istiyorlar. Doktorun yoğunluğu ve enerjisinin durumuna aldırış etmeden. Uzman doktorların doğumda bulunma nedeni, doğumda tam yetkili olmalarıdır. Asıl problem ise onların doğumda bulunmaya zorlanmasıdır. Çünkü doğum, kontrol edilebilir bir süreç değildir. Hekimlerin doğumu izleyip ona ayak uydurmaları gerekiyor. Nöbetçi hekimin ya da ebenin doğumu gerçekleştirmesi istenmeyip baştan beri hamileliği takip eden hekimin doğumda bulunması istenebiliyor.
Uzman Doktorların Yoğun İş Temposu
Yorgun olan, mesai bitiminde randevusu olan kişilerin doğumda bulunmaya zorlanması doğru değildir. Bu durumda sizin istediğiniz doktor sezaryen doğuma yönelebilir. Bu daha kolaydır. Çünkü normal doğum 1 saatte sürebilir, 5-6 saatte sürebilir. Kadın doğum uzmanları hamileliği takip eden kişiler, günde 70-150 hastayı muayene edebiliyor. Bu da yaklaşık olarak doktorun günde 5-9 saatini alabiliyor. Genelde akşam saatleri olan doğumlarda fazladan doktora 5-6 saat iş verilmesinden ne kadar sağlıklı bir sonuç beklenebilir. Bu kısımda devreye ebeler ve nöbetçi doktorlar girer. Hamilelik sürecini başarıyla geçiren anne için doğumda uzmanlığını ispatlamış bir ebe ve nöbetine gelmiş dinlenmiş bir doktor ile doğum hızlı veya yavaş geçse, adli ve manevi sorumluluk göz önünde bulunduruluğunda normal doğum gerçekleşiyor. Diğer türlü hekim ebesine güvenemediğinde ya da doğumda bulunmaya zorlandığında sezaryenle kestirme yola sapabiliyor.
Ailelerin Sezaryen Doğumla İmtihanı-Başarılı Doğum Emek İster
Başarılı bir doğum için madden ve manen iyi hazırlanmak gerekir. Yenilen içilen şeylere, teneffüs edilen havaya, kullanılan ilaçlara dikkat edilmesi gerekiyor. Hamilelik nasıl geçilirse, doğumda öyle geçilecektir. O yüzden hamilelikte bol bol egzersiz ve yürüyüş yapılmalıdır. Stresten ve ani hareketlerden uzak durulmalıdır. İki can taşıyan anne adayının; hareketlerine, beslenmesine, yemesine, içmesine her şeyine dikkat etmesi gerekiyor. Ailelerin sezaryen doğumla olan imtihanını başarılı sonuçlandırmaları dileğiyle.
Ailelerin Sezaryen Doğumla Olan İmtihanı-Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Kara, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özge Karaosmanoğlu, Başhekim Uzm. Dr. Nurettin Demirkol, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Layık, Uzm. Dr. Filiz Topuz ve İnsan ve Hayat Dergisi‘nden yardım alınmıştır.