Yaşama Sevincini Öğrenmek yazımızda yaşama sevincinin ruhsal sağlıkla olan ilişkisini, yaşama sevinci duymanın veya yaşama lanet etmenin öğrenilebilen şeyler olduğunu ve kafamızda yaşama sevincini oluşturmayı yazdık.
Yaşama Sevincinin Ruhsal Sağlıkla Bağlantısı
Yaşam sevinci için olmazsa olmaz ruhsal sağlığının yerinde olması gerekir. Ruh sağlığının tamamen yerinde olması gerekmez. Zaten tam anlamıyla ruh sağlığı iyi olan çok kişi de kalmamıştır. Bu ruhsal hastalıklarda kişi çok coşkulu, aşırı neşeli, bazı zamanlarda tam tersi çökkün, depresif dönemler yaşar. Bu neşe gerçekçi bir neşe değildir. Çok neşeli durum sağlıklı bir durum değildir. Yaşama sevinci için öncelikle ruh sağlığının aşağı yukarı yerinde olması gerekir.
Yaşama Sevinci Duymak
Yaşama sevinci duymak kuru kuruya iyimserlik değildir. Yaşama sevinci duymak, başkalarının sıkıntıları karşısında zihnimizi kapatmak anlamına gelmemektedir. Dünyaya açık olmak, çevreye karşı duyarlı olmak, konuya komşuya açık olmak, ülkenin ve dünyanın sorunlarına açık olmak, başkalarının üzüntüleriyle gerektiği zaman üzülmek, onlara yardımcı olmak aynı zamanda da zaman zaman yaşama sevinci yaşamakta mümkündür.
Yaşama Sevincini Öğrenmek
Bir sofraya keyifle oturmak, yağmurlu ve soğuk bir yerden sıcak bir ortama veya eve gelince oradan keyif almak, sıcak bir ortama girince mutlu olmak, yerine göre güzel espriler yapmak birkaç yaşama sevinci örneğidir. Yaşam karşısında sevinç duymak öğrenilebilen bir şeydir. Yaşam karşısında olumsuz düşünceler oluşturmak gibi yaşam karşısında da sevinç duymak ve keyfini çıkarmakta öğrenilebilir. Her gün hayata lanet okumak yerine iyi taraflarından da bakılabilir.
Öğrenilmiş çaresizlik varsa, öğrenilmiş mutluluk da vardır. Mutluluğu öğrenmekte mümkündür. Bununla birlikte yaşama sevinci de öğrenilebilen bir şeydir. Yaşama karşı depresif duygular beslemekte öğrenilebilen bir şeydir. Yaşam sevinci yolunda kendimizi eğitmeliyiz. Nasıl hayat bizi acılara karşı eğitti ise, bizde kendimizi yaşama sevinci için eğitebiliriz.
Sokağı Fark Etmek
İnsanlar işlerinden evlerine ulaşmak için yolculuğa çıktığı zaman, kafasından türlü türlü işlerle alakalı durumları geçirir. Eve ulaşana kadar türlü türlü sorunlarla kafanızı yorabilirsiniz. Yada evinize kadar yürüdüğünüz yollarda çevreyi inceleyebilir ve kafanızı dinlendirebilirsiniz. İşlerinizi yine planlayabilirsiniz, fakat çevrenize de yoğunlaşırsınız. Ağaçların güzellikleri, sokak lambalarının saçtığı güzel ışıklar, rüzgarın fısıltısı, evlerin içindeki hayatları fark edebilirsiniz. Sokağı fark ederek de gidebilirsiniz, sokağı ziyan ederek de evinize gidebilirsiniz. Sokağı fark etmek öğrenilebilen bir şeydir. Sokakta olan biten şeylere bakıp görebilirsiniz. Bunların aksine kendi içimize kapanıp da “batsın bu diye” diye de söylenebiliriz. İkisini de öğrenebileceğimiz gibi kullanma tercihi de bize aittir. Hangisinin daha faydalı olduğunu seçerek görebiliriz. Kafanızda sorunları biriktirirseniz nerede olursanız olun yaşama sevinci duymazsınız. Yaşama sevincini öğrenebileceğimizi aklımızdan çıkartmamalıyız.
Klinik Psikolog Prof. Dr. Üstün Dökmen’in videosundan yardım alınmıştır.