HaberSağlıkYaşam

Konserveyi Elle Yapmanın Önemi ve Hazır Konservelerdeki Tehlike

Konserveyi Elle Yapmanın Önemi ve Hazır Konservelerdeki Tehlike yazımızda hazır konservelerde bulunması muhtemel maddelerin insan sağlığına olan olumsuz etkilerini ve konserve ürünlerinin elle yapılması gerektiğini yazdık.

Hazır Konservelerin Vücudumuza Toksik Etkisi

Konserve, turşu gibi ürünler cam, plastik ya da teneke kutularda saklanır. Teneke kutularda metalin gıdaya geçmesini engellemek için iç yüzey laknalır. Lak maddesi bir çeşit kimyasaldır. Hazır konservelerinde içeriğinde koruyucu olduğu için raf ömürleri uzundur. Depolama süresi arttıkça teneke kutunun iç yüzeyindeki kimyasallar gıdaya geçmeye başlar. Yapılan çalışmalarda, konservelerin depolama süresi ne kadar çok olursa, gıdadaki ambalaj maddesi kaynaklı kimyasal yüzdesinin arttığı görülmüştür. Bunlardan en tehlikelisi, teneke kutuları için civadır. Civa, insan vücudunda bulunmaz ve bulunamayacak maddelerdendir. Son derece toksik etkisi vardır. Çok az miktarı dahi organları tahrip edip, böbrekleri çökertebilir.

Şeftali Konservesi Yapımı

Uzun Ömürlü Hazır Konserveler İnsanın Ömrünü Azaltıyor

BPA (Bisfenol A)’da insan vücudunda bulunabilecek bir madde değildir. Mesleki etkenler dışında insanlarda bulunmasının nedeni yenilen gıdalardır. Buna neden ise hazır gıdaların ambalaj maddeleridir. BPA, özellikle plastik ve metal kutuların, pet şişelerin, biberonların, evlerde kullanılan plastik eşyaların ana maddesidir. BPA’lı ambalaj veya eşyalar ısıyla temas ettiğinde ya da gıdaları saklamak için kullanıldığında, BPA maddesi gıdaya geçer, gıdadan da insana geçer. Özellikle konserve, turşu gibi asitli gıdalarda ambalajdan BPA geçişi daha fazladır. Konu üzerinde ve farklı zamanlarda yapılan birçok bilimsel çalışma, konserve kutu gıdaları tüketen insanların kan ve idrarında yüksek düzeyde BPA olduğunu göstermiştir.

Bütün insanlar, gıda endüstrisinin deney malzemesidir. Bugün insanların dokularında hazır konservelerden kaynaklı BPA birikimi olduğu biliniyor. Türk Gıda Kodeksi gibi otoriteler, BPA için 0,6 mg/kg oranında migrasyona (ambalajdan gıdaya madde geçişi) müsaade ediyor. Bu limitin dahi kabul edilemez olduğu halde, Türkiye’de konserve ürünler üzerine yapılan araştırmalarda, raflardaki konservelerin yaklaşık %25’inin BPA yasal migrasyon limitini aştığı görüldü.

Koruyucular Kimi, Neyden Koruyor?

Hazır konserveler için bir diğer önemli risk faktörü kullanılan koruyucu maddelerdir. E234 kodlu “nişin” maddesi bunlardan biridir. Konservelerde, bozulma ve çürümeye sebep olan bakteri üremesini engellemek için kullanılır. İnsanlarda ne tür sonuçlara neden olacağı konusunda net bir bilgi bilinmiyor ve yıllar içinde insanların kullanacak ve daha sonra bilgiler alınmaya başlanacak. İnsanlar burada deney malzemesi olarak kullanılmaktadır. E225 potasyum sülfit ve E226 kalsiyum sülfit konservelerde kullanılan diğer koruyucu maddelerdendir. Potasyum sülfit kömür katranından elde edilir. Zehirli bir maddedir. Sülfürlü her madde zehirlidir. Bazı ülkelerde bu maddenin kullanımı yasaklanmıştır. Bulunduğu gıdanın vitamin içeriğini azaltır ve B1 vitaminini tamamen yok eder. Böbreklerde fonksiyon bozukluğuna neden olur ve böbrek rahatsızlığı bulunanlarda metabolizmayı zorlayıp hastalığın seyrini ağırlaştırır. Ayrıca astım hastalarının nöbetlerinin artmasına neden olur. Kalsiyum sülfit de benzer etkilere sahiptir.

Konserveyi Elle Yapmanın Önemi

Bu tür tehlikelerin önüne geçmek için evlerde konserve yapmak gerekir. Günümüzde konserveyi elle yapmanın önemi oldukça artmıştır. Bunun için sebzelerin en güzel ve taze olanlarını seçip, çürüklerini ayıklamak, konserveleri cam kavanoza koyup ışık almayan bir yerde saklamanız gerekir. Eskiler nasıl yapıyorsa sizin de öyle yapmanız yeterli olacaktır.

Konserveyi Elle Yapmanın Önemi ve Hazır Konservelerdeki Tehlike-İnsan ve Hayat Dergisi‘nden yardım alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir