Kıbrıs Müzakereleri Yeniden Başladı
Kıbrıs Müzakereleri Yeniden Başladı yazımızda yavru vatan Kıbrıs’ın akıbeti için yeniden başlanılan müzakereleri ve Yunan-Türk taraflarının ilişkilerdeki durumunu yazdık.
Kıbrıs Müzakereleri-Kıbrıs Sorunu Çözüme Kavuşacak Mı?
Uzun süredir Kıbrıs sorunu devam etmektedir. Fakat Türkiye’nin başında bir çok sorun olduğu için Kıbrıs sorununa gerekilen çözümler getirilememiştir. Eski zamanlarda da bu duruma çözüm yolları aranmış fakat Rum ve Yunan tarafı bir çok unsuru bahane göstererek çözüme yanaşmamıştır. 2017 Ocak ayında yeniden başlayan görüşmeler de Birleşmiş Milletler, gözetiminde 9 Ocak pazartesi başlamıştır. İsviçre’nin Cenevre kentinde başlayan müzakereler ve 12 Ocak 2017’de düzenlenen uluslararası konferansta görüşmelere devam kararı alındı. Kıbrıs adasındaki soruna çözüm bulmak için sürdürülen müzakereler, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lideri Nikos Anastasiadis‘in katılımıyla yoğun bir çözüm sürecine girmiş oldu. 9 Ocak’ta başlayan görüşmelerin ilk safhası 18 Ocak’da teknik konuları konuşarak bitireceklerdir.
Kıbrıs Müzakereleri: Katılımcılar
İlk görüşmelere başlamadan Kıbrıs Rum Yönetimi Garantör ülke olan Türkiye’nin askeri gücünü Kıbrıs’tan çekmesini istemiş bu koşula bağlı olarak görüşmelere başlayabiliriz demişti. Fakat sonradan kararını değiştirdi ve görüşmelere başlama kararı aldı. Şuan da Cenevre’de 5’li oturum gerçekleştirilmektedir. Katılımcılar Kıbrıs Rum Yönetimi, garantör ülke Yunanistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, garantör ülke Türkiye ve gözetimci Birleşmiş milletler (İngiltere) bulunmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’ini şuan dünya da tek tanıyan ülke Türkiye ve bu tanınmama problemini çözme adına ülkemiz bu müzakerelere çok önem vermektedir. İngiltere’nin masada olduğu bir görüşmelerden kendi adımıza ne çıkabilir bilinmiyor fakat görüşmelerin yapılması ileri ye yönelik olumlu bir sonuç doğurabilir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ne İstiyor?
KKTC yönetimi müzakerelere ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Ekonomik yönden kendi kendini bakamadığından şikayet ediyor. Türkiye’nin gerektiği kadar destek vermediğini söylüyor. Garantör ülke olduğu için her şeyi Türkiye’den beklemekle hata yaptığının farkında değiller ama KKTC diğer devletler tarafından tanınmadığı için bir çok ihtiyacını kendi veya Türkiye tarafından karşılıyor. Ekonomik yönden gelişme bakımından KKTC bu tanınmamanın olumsuz etkilerini yıllardan beridir yaşamaktadır. Türkiye’nin KKTC’nin gelişmesinde yardımcı olması gerekir. Sanayiyi iyileştirici yatırımlarla ekonomisini düzeltmesi gerekir. Diğer ülkeler tarafından tanınınca zaten dış ticaretle birlikte kendini ekonomik yönden geliştirebilir. Kıbrıs Müzakereleri Yeniden Başladı.
Görüşmelerin Seyri Nasıl Gidiyor?
Diğer yandan KKTC vatandaşları bu yapılacak görüşmelerin sonucunu olumlu kabul ediyor. Bu oran %90 civarındadır. Kıbrıs Rum tarafının isteği, iç yönetimlerde bağımsız olabilirsin kararlarını kendin alabilirsin ama dış görüşmelerde biz temsil edeceğiz. Ülkeler arası diyaloglarda tek temsilci Kıbrıs Rum tarafı olacak. Bu yapıyı Kıbrıs Türk halkı çoğunlukla kabul etmiş gözüküyor. Çünkü 1983 yılından beri ülkeye ambargo uygulanıyor ve tam anlamıyla bağımsız bir ülke olmayı başaramadılar. Çözümünde bu gidişle geleceği yok diyorlar. Kıbrıs Rum tarafı AB üyeliği var ve diğer ülkelerce tanınmaktadır. Bu nedenle onlara bağlanmakta bir sorun görmüyorlar. Biz Türkiye olarak bile kaç yıldır AB’ye girmeye çalışıyoruz, onlar girmeyi başarmışlar. Kıbrıslı Türkler de bu durumun kendi yararına olduğunu düşünerek müzakerelerin bu yönde bitmesini istiyorlar. Bu yapının Federal bir yapı olduğu ve Kıbrıs Türk halkının bunu kabul etmek istediği belirtiliyor.
Sonuç Olarak Adil Olmayan İstekler Var
Bu yapıyı her ne kadar KKTC yönetimi istese de garantör ülke olan Türkiye böyle bir federal yapının oluşmasını istemiyor. Çünkü Türkiye’nin tüm askeri gücünü geri çekmesi gerekecek. Böyle bir yapıya izin vermeyi düşünmüyoruz. Kıbrıs’ta yeni oluşturulacak Başkanlık yönetiminde 40 ay Rum tarafı 20 ay Türk yönetimi olsun diyorlar. Bakanlarında oranının 7’ye 3 Rum tarafı yönünde olmasını istiyorlar. Bunun da neresinin eşit olduğunu sormak gerekir. Tam anlamıyla her konu da Rumlar Türk tarafını üvey evlat yerine koyup her şeyden az pay vermeye çalışıyor. Bazı toprakları da kendine istiyor.
Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafına nüfus bakımından fazlalığı vardır. Kıbrıs savaşından önce olan toprak sınırlarına dönülmesini istiyorlar. Bu toprakların da müzakerelerde açığa kavuşturulmasını istiyorlar. Yer altı kaynaklarının da Rum tarafına geçmesini istiyorlar. Zaten çıkarılan petrol ve doğalgaz İsrail vasıtasıyla elde ediliyor. Burada görünmez garantör ülke İsrail’dir. Yunanistan’ın ekonomik olarak pek bir gücü olmadığı için Rum tarafını görünmeden İsrail destekliyor. Bu şartlarla kurulacak Federal yapı da çözüm gözükmüyor. Geçmiş ten günümüze Rum tarafının müzakereleri kabul etmesi için Kıbrıs Türk tarafının büyük tavizler vermesi gerekiyor. Bu tavizler verilmeyeceği için müzakereler olumsuz sonuçlanacaktır.
