Horlama ve Uyku Apnesi Sorunu yazımızda horlamanın nasıl oluştuğu ve oluşmasına neden olan sorunlar, uyku apnesinin ne olduğu, oluştuğunda yaşattığı rahatsızlıklar ve tedavisini yazdık.
Horlama ve Uyku Apnesi
Uyku ile sorunlar 3 sınıfa ayrılmaktadır. Basit horlama, hipopne (oksijen miktarında azalma) ve apne olarak ayrılmaktadır. Apne: Uyku sırasında solunumun tamamen durmasıdır. Horlama: Bir titreşim sesidir. Nefes alırken burnumuzda küçük dil ve yumuşak damakta sert ve kasılma özelliğini kaybetmiş yumuşak dokuların havanın geçmesi esnasında titreşim ile oluşan bir sestir. Bu hastalık ilerlediği zaman ciddi anlamda bir mekanik tıkanıklık ve dokuların oksijen almasında azalma yaşanmasına neden olmaktadır. Bu oksijensizliğin yaşattığı ciddi anlamda sorunlar meydana gelmektedir.
Normal insan fizyolojisinde horlamanın yeri yoktur. Horlamanın nedenleri arasında, oksijenin girdiği burunda bir sorun olmasıyla horlama meydana gelir. Burun kemik ve kıkırdak yapısında var olan sorunlar nedeniyle horlama meydana gelebilir. Geniz etiniz var ise bu da horlamaya neden olabilir. Yumuşak damak ve küçük dilde oluşan problemlerde de horlama oluşabilir. Dil kökünde oluşan problem nedeniyle de oluşabilir. Normal bir insan anatomisi olan kişilerde bu probleme rastlanmamaktadır. Fazla alkol alımı dilin geriye kaçmasına neden olur ve horlamaya sebebiyet verir. Antidepresan ilaçlarda horlamaya neden olmaktadır. Yorgunluk horlamaya neden olmamaktadır. Horlama ileride uyku apnesi olacak kişi için uyarıcı olma niteliği de taşıyabilmektedir. Bir uzman doktora başvurulması gerekir.
Uyku Apnesi
Uyku apnesi olan kişi eğer tek yaşıyorsa bunu fark etmesi zordur. Kendisini uyurken kameraya çekmesi uyku apnesi olup olmadığını bulmada yararlı olacaktır. Ailesi ile yaşayan kişinin diğerleri tarafından uyarılması daha kolay olacaktır. Uyku apnesi olan kişinin nefesi arada sırada durduğu için ataklar geçirmektedir. Ani uykudan uyanış gibi nefes alamama sorunları yaşarlar. Uyku apnesi: Kişinin 10-30 saniye arası solunumun tamamen kesilmesidir. Bu zaman aralığı daha da uzayabilmektedir.
Uyku apnesinin birçok zararı vardır. Kişi bu zaman süresince nefes alamadığı için kalp olması gerekenden 2 katı kadar daha fazla çalışmaktadır. Kalbin yükü artmakta ve kalbin ömrü azalmaktadır. Bu olay sürekli olduğu zaman obezite, gece uykularında bölünme, sık sık idrara çıkma, diyabet olma, cinsel fonksiyon bozuklukları gibi bir çok rahatsızlığa neden olmaktadır. Uyku apnesi olan kişiler gece yaşamış olduğu sorunları artık gündüzde yaşamaya başlar. Hatırlayamama, unutkanlık, konsantre olamama gibi durumlar kişinin hayatını olumsuz etkilemeye başlar. Kişi gece uyuduğunu sanıyor fakat gündüzleri her zaman uykusu geliyor buda uyku apnesinin sonucudur. Uyku apnesi olanlar derin uykuya geçemezler ve sabah baş ağrıları ve yorgunluk ile yataktan kalkarlar.
Uyku Apnesi Tedavisi
Uyku apnesi şikayetiyle hastaneye giden bir kişiye tam bir kulak burun boğaz muayenesi yapılmaktadır. Kişiden nöroloji konsültasyon yaptırması istenir. Bunun istenmesi problemin beyinden kaynaklı olup olmadığını kontrol etmek içindir. Daha sonra kişi uyku testine yönlendirilir. Uyku testinde kişi, bir gece uyku laboratuvarında evde uyuyormuş gibi uyumaktadır. Uyku sırasında kişinin, kalp grafisi, beyin grafisi, karın hareketleri, kandaki oksijen düzeyi, tansiyon, kalp ritmleri ölçülmektedir. Çıkan rakamlarda kişinin 1 saat içerisinde uykusunun 10 saniye ve üzerinde ne kadar durduğu belirlenmiş olur. Uyku apnesi olan kişinin uykuda kalp krizi geçirme oranı yükselmektedir. Uyku apnesinin ağırlığına göre kalp krizi geçirme oranı da artmaktadır.
Uyku apnesinde ameliyat olma, hastalığın çözümünde %70 oranında fayda sağlamaktadır. Bazı durumlarda ameliyat tamamlayıcı olarak yapılmaktadır. Diğer çözüm Cpap maskesi uygulamasıdır. Cpap maskesinin bazen konforlu kullanılabilmesi için ameliyat yapılması gerekebilir. Son yıllarda obezitenin artması ve beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak uyku apnesi görülme oranı ciddi oranlarda artmıştır.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Erkan Uygur’un videosundan yararlanılmıştır.