Hayvancılığın Sorunları Nelerdir? yazımızda küçük işletmelerin yaşadığı sorunları, büyük süt işletmelerin acımasızlığı ve hayvancılığın en önemli kaynağı olan sütün etkisini yazdık.
Türkiye’de Hayvancılığın Sorunları
Hayvancılık sektöründe işletme sahibinin temel gideri yemlerdir. Yemler toplam giderlerde %70 oranında yere sahiptir. İşletmelerin ürettiği sütlerdeki fiyat artışı giderlerini tam anlamıyla karşılamamaktadır. Süt fiyatlarında Avrupa birliği ülkelerini örnek alırsak süt fiyatlarının 1,50 tl gibi bir fiyata çıkması gerekir. Zamsız 1 tl gibi bir fiyatla alınmaktaydı. Yeni zamla birlikte 1,10 tl gibi bir ücretle alınıyor. Yeni yılla birlikte işletmelerden çiğ olarak alınan sütlerde yapılan fiyat artışı çok az kalmaktadır. Yem fiyatı 1,03 iken şuandaki fiyatı 1,17‘ye yükselmiştir. Çiğ süte verilen %5 lik zam yem fiyatlarına yapılan zammı bile zor karşılamaktadır. Hayvancılık sektöründe çalışan elemanlarda 2014’ten 2017 arası asgari ücretlerine %50 oranında zam gelmiştir. Fakat küçük süt işletmesi sahibi olan kişiler bu oranda sütlerine zam alamamışlardır. Bu durum küçük süt işletme sahiplerini zora sokmaktadır.
Ülkemizde çok fazla küçük çaplı süt işletmesi bulunmaktadır. Süt fiyatlarına gereken zamlar yapılmaz ise bu şirketlerin kepenk kapatmaları veya zararına satışlar yapmaları beklenmektedir. Bu durum bir çok süt üreticisini yakın zamanda kapatılmasına neden olmuştur. Ürettiği sütün karşılığını alamayan üretici hayvancılık sektöründen çıkmaktadır. Zarar eden süt üreticileri hayvanlarını kesime göndererek sektörden elini ayağını çekmiş ve borçlarını kesilen hayvanlarından karşılamıştır. Bu kadar hayvanın kesilmesine rağmen et fiyatları da azalmamaktadır. Hala da ülkemizde yeteri kadar et kesilmemektedir. Talebin karşılanmaması nedeniyle fiyatlar hala eski pahalı durumunda kalmıştır.
Süt Projeleri
Ayrıca perakende süt satışında artış olmaktadır. Halbuki çiğ süt satışında ilk elden alınan süt fiyatında çok az bir artış yaşanmasına rağmen bizim aldığımız sütlerde fazlaca zam bulunmaktadır. Burada oluşan zararı çiğ süt üreticisi çekmiştir. Sütü toplayan sanayici fiyat farkını vatandaştan çıkararak zararı bertaraf etmiştir. Olan sütü üreten küçük işletmeciye ve halka olmuştur. Devletin süt primlerini 3 ayda bir yerine her ay açıklaması gerekir. Okullarda süt dağıtılması daha geliştirilerek hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
Hayvancılık sektörünün en büyük unsurlarından olan sütten herkesin adaletli kazanması tüm kurumlar için en iyi yol olacaktır. Tam tersi durumda sektör kötüye gitmeye devam eder. En sonunda tarım ülkesi olan bizler sütümüzü de çok pahalıya içebiliriz.