18 Mart Çanakkale Zaferinin 102.Yıl Dönümü

18 Mart Çanakkale Zaferinin 102.Yıl Dönümü yazımızda atalarımızın bu toprakları yabancı güçlerden nasıl bir özveriyle koruduğunu ve tüm halk olarak bir bütünlük içinde savaştığımızı yazdık.

18 Mart Çanakkale Zaferi-Çanakkale Geçilmez

Kurtuluş savaşımızın en büyük cephesi olan Çanakkale savaşı bizim için çok önemlidir. Bir çok düşmana karşı tek başına bu yaşadığımız vatanı savunmak bizim tek amacımızdı. Düşmanın elinde çok iyi savaş malzemeleri olmasına karşı, bizdeki iman gücü ile tüm düşmanları yenilgiye uğrattık. 14-15 yaşlarında çocuklar okullarını bırakıp Çanakkale bölgesine giderek savaşa katıldılar ve hepsi şehitlik mertebesini kazandılar. Bu vatanın kıymetini atalarımızın nasıl bir fedakarlıkla aldığını hatırlayarak bilmeliyiz. Müslüman devletleri kendi hallerine bırakmadıkları bir gerçektir. Akıllarında hep bu topraklar vardı, fakat kahraman milletimiz bu oyunlarını bozdu. Bize kalan bu toprakları iyi korumamız gerekir.

Avrupalı’ya, Amerikalı’ya özenmekle bunun tam tersini yapmaktayız. Ne kadar onlara benzersen o kadar onlardan olursun. Şehit olan Müslüman kardeşlerimiz bunun hesabını bizden soracaklardır. 18 Mart 1915 yılında geçemedikleri bu vatanı kültür yozlaşmasıyla geçmeye çalışıyorlar. Çanakkale savaşında çocuklarıyla birlikte analarda savaş da yardım etmiştir. Malzeme taşıyarak, yaralılara yardım ederek onların hakkı da asla ödenmez. Dualarla ve imanla savaşan Türk ordusu savaşta galip gelebilmiştir. Normal bir savaşta böyle bir kazanma asla olamazdı. Düşmanın savaş malzemelerine kıyasla bizde ki savaş malzemeleri arasında uçurum vardı. Ayrıca savaşan asker sayısı ve niteliği bakımından da bizden üstündüler.

Toprak Eğer Uğrunda Ölen Varsa Vatandır

Allah (c.c) yardımıyla bu inanılmaz savaşı kazanabildik. Kardeşlerimizin kanlarıyla bu topraklar alındı. Bu toprakların nasıl kazanıldığını iyi düşünüp ona göre hareket etmek gerekir. Savaş sırasında tüm Osmanlı halkı bir olmuş ve her yerden Çanakkale cephesine akın etmiştir. Bizdeki çok milletli bir yaşam öncelerden beridir çok güzel bir şekilde dayanışma ve sevgi ile gelmiştir. Kimsenin bozgunculuk çıkarmasına gerek yoktur. Çıkaranların amaçlarını herkes görebiliyor. “Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” sözü bu savaş çok iyi anlatmaktadır.

İstiklal Marşımızın yazılmasını da kurtuluş savaşımız sağlamıştır. Maddi gücün yanı sıra bu savaşta asıl önemli olan manevi güçtür. Manevi gücünü arkasına alan ordumuz büyük bir zaferle ayrılmıştır. Hristiyanların ve Yahudilerin tek dertleri Dünyaya hükmetmektir. Bunu da tek engelleyebilecek imanlı Türklerdir. Bunu bildikleri için bizden korkmaktadırlar. Onlara benzediğimiz an bizle uğraşmayı sonlandırırlar ve rahat ederler. Eğer onlar Allah’a inansaydılar bu kadar zulüm yapmazlardı, onların tek derdi Dünyanın sahibi olmaktır. Şeytanın uşağını görmek istiyorsak onların yaptıklarına bakmamız yeterli olacaktır.

Allah’dan başka kimse için secde etmeyen bir millet olduğumuz için kimsenin himayesinde olmamışızdır. Bugünden sonrada olmaya niyetimiz yok. Onların planları varsa, Allah’ında çok güzel planları var. Peygamberimiz, şehitlerimiz ve Müslüman kardeşlerimizin çatısı altında toplanmayı Allah nasip etsin.